KAHRAMANMARAŞ Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi çalışanı Mehmet Demir, 6 Şubat’ta 112 Acil Çağrı Merkezi’nde görev yaparken, yatılı Kur’an kursuna giden oğlu Muhammed Nejat’ın (14) enkaz altında kaldığını öğrenince onu bırakmadı. Görev yeri ve yönlendirdiği itfaiye ekipleri 1050 kişiyi kurtardı. tedarik edilen. O gecenin kendisi için bir sınav olduğunu belirten Demir, “Çok şükür oğlum da yeğenim ile birlikte Kur’an kursunda ve ilim yolunda şehit oldu. Elhamdülillah, inşallah sınavı geçtik.”
6 Şubat depreminin merkez üssü Kahramanmaraş’ta 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları, o gece aldıkları ihbar üzerine sağlık ve kurtarma ekiplerini sevk ederek hayatlarının en kritik görevlerinden birini gerçekleştirdi. Bu çalışanlardan biri de Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Personeli Mehmet Demir’di. Demir, oğlu enkaz altında olmasına rağmen arama kurtarma ekiplerine katıldı.
EN ACI BİLDİRİM EŞİNDEN GELDİ
Saat 04.17’de meydana gelen depremin ardından çok sayıda ihbar alan Mehmet Demir, il genelindeki itfaiye ekiplerini depremde yıkılan binaların adreslerine yönlendirdi. Demir, depremden yaklaşık yarım saat sonra eşinden meslek hayatının en acı haberini aldı. Eşi, Mevlana Mahallesi’nde yatılı Kur’an-ı Kerim ezber kursuna giden çocukları Muhammed Nejat ve yeğeni Tayfur Kayra’nın (12) enkaz altında olduğunu belirterek, Mehmet Demir’den kendisine gelmesini istedi. Eşine çok sayıda ihbar geldiğini belirten Demir, ekipleri yönlendirmek zorunda olduğu için gelemeyeceğini söyledi. Mehmet Demir, 6 saat sonra 112’den ayrılarak Kur’an kursunun enkazına gitti ve çalışmaların tamamlanmasının ardından oğlu ve yeğeninin cenazelerini enkaz altından çıkardı.
‘BUGÜN SINAV GÜNÜMÜZ’
Oğlu ve yeğeninin ağrıları nedeniyle 1 yıldır görevine devam eden Mehmet Demir, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı:
“6 Şubat günü Kahramanmaraş 112’de nöbetçiydim, o gece de nöbetçiydim. Saat 04.17’de deprem oldu, depremin de etkisiyle 112 çalışanıyla birlikte dışarı çıktık. Dışarı çıktığımızda, 112’ye yakın evlerden çığlıklar ve yardım çağrıları duyuyorduk. Bunun üzerine tekrar 112’ye girmek zorunda kaldık. Raporları alıp, olaylara müdahale etmeleri için sağlık, itfaiye ve jandarma ekiplerine talimat vermeye karar verdik. Enkaz altında kalanların durum ve konum bilgilerini kırmızı kalemle, molozdan çıkanların ise mavi kalemle not almaya başladım.Diğer illerden gelen destek ekiplerine sağlıklı bilgi verebilmek adına notlar almaya başladım. Yarım saatten az sürdü. Eşim beni aradı, oğlum Muhammed Nejat ve yeğenim Tayfur Kayra’nın yatılı olarak kaldığı Kur’an kursundan çocukları almaya gittiklerini ancak Kur’an kursunun devam ettiğini söyledi. Bu arada çok sayıda ihbar aldım ve aynı zamanda Kahramanmaraş’taki tüm itfaiyelerden ihbarlar aldım. Birliklerini ben yönetiyordum. Oradan ayrılamazdım. Ben de eşime ‘Çok sayıda ihbar aldım, tüm ekip sahada’ dedim. Aldığım raporları arkadaşlarıma iletmem gerekiyor. Artık tüm bilgilere sahibim, yani buradan ayrılırsam yardıma muhtaç birçok insanın sorumluluğunu biz üstleneceğiz. Bugün devletin bize bugüne kadar verdiği emek ve ücretlerin imtihan günü. ‘Bugün buradan ayrılırsak bu olmayacak’ dedim. Orada 6 saat bu şekilde çalışmaya devam ettim. İtfaiye ile ilgili başvurabileceğim bir grup kalmadı. Bunu fark ettikten sonra kendi çocuğumun ve yeğenimin olduğu enkazın yanına gittim. Daha sonra yapılan istatistikler sonucunda Elhamdülillah 1050 kişinin kurtarılmasına vesile oldum. Elbette bir yandan acılarla, bir yandan da böyle bir sınavdan geçmenin gururuyla hayatlarımıza devam ediyoruz. Çok şükür oğlum da yeğenimle birlikte Kur’an kursunda ve ilim yolunda şehit oldu. İtfaiye teşkilatımız adına bu saçmalık dünyasında 6 Şubat’tan geriye tek bir anımız kaldı. Ne yaptığımızı biliyoruz, farkındayız. Elhamdulillah, umuyoruz ki sınavı geçtik.”
Mehmet Demir, 19 Mart 2020’de şehit olan yeğeni Muhammed Nejat’ın yan yana fotoğrafını da sosyal medyada paylaşarak, oğlu için Allah’tan şehadet dilediğini ve bu dileğinin gerçekleştiğini söyledi. Demir, “Yeğenim Kırıkhan’dayken onu ziyarete gitmiştik ve o sırada bu fotoğrafı çekmiştim. 19 Mart 2020’de yeğenim Oğuzhan Taş’ın şehadet haberini aldığımda onun paylaşımını yaparken bir yazı yazmıştım. Oğlumla sosyal medyada fotoğraf. Yeğenim Oğuzhan Taş Suriye’de şehit oldu. Umarım Aslan’ın cenaze bilgisi gelir gelmez yanındaki oğlumla da paylaşılır.’ “Rabbim ona şehadet nasip etti” dedi.
